DİNLEMEK
Bir gün bir Kızılderili ve beyaz arkadaşı New York şehrinin merkezinde yürüyordu. O sırada öğle tatili vaktiydi ve caddeler insanlarla doluydu. Sürücüler kornalarını çalıyor, taksi şoförleri müşteri bulmak için köşelerde bağrışıyor, sirenler çalıyordu... Kısacası, şehrin gürültüsü kulağı sağır edecek derecede fazlaydı. Birden, Kızılderili durdu ve “Bir cırcır böceğinin sesini duyuyorum” dedi.
Arkadaşı “Ne? Çıldırmış olmalısın. Bu gürültüde cırcır böceğini duymanın imkanı yok” diye karşı çıktı.
“Eminim” diye ısrar etti Kızılderili. “Bir cırcır böceği duydum.”
Kızılderili bir müddet dikkatle dinledi ve caddenin karşı tarafına geçip büyükçe bir çimento fabrikasına doğru yürüdü. Fabrikanın bahçesinde öbek öbek birkaç çalılık vardı. Çalılıklara baktı. Gerçekten de dalların altında küçük bir cırcır böceği vardı.
“İnanılmaz!”dedi arkadaşı. “Sende insanüstü kulaklar var galiba.
“Hayır” diye cevapladı Kızılderili. “Benim kulaklarım seninkilerden farklı değil. Bütün mesele dinlediğin şeye bağlı.”
“Bu mümkün değil!”dedi arkadaşı. “Ben bu gürültüde asla bir cırcır böceğini duyamam.”
“Mümkün” karşılığını verdi. “Neyin senin için gerçekten önem taşıdığına bağlı bu. Dur sana göstereyim.”
Elini cebine sokup birkaç madeni para çıkardı ve onları yuvarlanacak şekilde kaldırımda yere attı. Kulaklarında hala kalabalık caddelerin gürültüsü yankılanırken, 8-10 metre mesafe içindeki bütün kafaların dönüp kaldırımda çınlayan paranın kendilerine ait olup olmadığına baktığını gördüler...
Etrafımızda pek çok uyarıcı var; hepsini duymak oldukça yorucu hatta hem fiziksel hem ruh sağlığı için zararlı olabilir. O yüzden enerjimizi daha verimli kullanmak için her şeyi duymayız, aralarından seçeriz. Bu seçimler çoğu zaman kendi ilgi alanlarımız, merak ettiklerimiz, işimize yarar olacağını düşündüğümüz şeylerdir. Bunları daha çok fark eder , daha çok kulak kabartırız ve daha çok duyarız. Diğerleri ise daha çok fonda kalır, duymayız bile. Bu bir yere kadar işlevsel bir şey iken , bazen zararları olabilir. Oldukça katı bir şekilde sadece dikkatimizi çeken şeyleri duyup, diğerlerini arka plana attığımızda kendimizi sınırlandırmış oluruz. Başka bakış açılarına, başka deneyimlere açık olmadan, kendi belirlediğimiz çizgiler arasında sıkışıp kalırız. Bu gelişme ve büyünün yeninde büyük engel ve bazen hastalık yaratıcıdır. Bir düşünün son zamanlarda kendinize güven problemi yaşıyorsunuz. Eğer kendinizle ilgili sadece olumsuz yorumları dinlerseniz, onları duyarsınız; olumlu olanları kaçırırsınız. Ya da sevdiklerinizin başına bir kaza geleceği ile ilgili kaygılısınız. Gazetelerde sadece kaza haberlerini okursanız , diğer kaza olmayan durumları görmez ve tehlikeyi daha büyük algılar , daha çok kaygı yaşarsınız.
Görüldüğü gibi dinlediğimiz şeyler ruh sağlığımızı oldukça etkilemektedir. Dinlediğiniz şeylerin farkında mısınız ? yoksa siz çok da farkında olmadan otomatik olarak mı gelişiyor ? Kendi belirlediğimiz sınırlarda sıkışmak, sadece benzer şeyler duymamıza ve yaşamamıza neden olur. Daha farklı bakış açıları daha farklı deneyimler için etrafınıza bakın. Öncelikle sıklıkla neler duyduğunuzu fark edin ve size yardımı olacak, sizi geliştirecek şeyleri duymaya çalışın.
Eğer bu konuda sorun yaşıyorsanız psikolojik destek alabilirsiniz. TEL:0216 347 60 03- 0533 373 81 23